1. means (synonym): ► saymak
► saymak
Ar. ‘add (عد) “saymak; hesaplamak” + T. et-. bk. ad (II); et-. Osmanlı Türkçesinden itibaren tanıklanır. Başlangıçta matemetiksel olarak “saymak” anlamıyla da kullanılırken, sonraki yüzyıllarda “bir şey yerine koyma, bir şey gözü ile bakmak” anlamı yaygınlaşarak genelleşir. Ar. kök biçim, tarihî metinlerde ‘add eyle-, ‘add kıl-, ‘add ol-, ‘add olun- birleşik eylemlerinde de geçer.istirzāl: hor ve hakir ‘addetmek (Ahterî Mustafa, Ahterî-yi Kebir, 1545).eyne hātun zimmetinde olan sekiz bin akçe hakkım ile mukāssa edip bākı̇̄ dokuz bin akçesini addedip müteveffāt-ı mezbûreye bı̇̄-kusūr ve lā-küsūr ı̇̄fā ve teslîm eyledim (Galata Mahkemesi 15 Numaralı Sicil, 1573-1591).Mısır’ın adî fellâhlarını bile bir lirayı bir bakır kuruş ‘addedecek kadar derecelerde zenginleştirmiş (Ahmet Midhat Efendi, Acâyib-i Âlem, 1882).Terbiyesiz adamı insân ‘addetmek câiz değildir (Şemseddin Sâmi, Kâmûs-ı Türkî, 1900).Bizim neslimize tarih okumak zevkini herkesden fazla ve evvel o verdiği için, kendisini bir nevi Ahmet Midhat efendi addetmek yanlış bir hareket olmaz (Tanin, Ekim 1937).
Ar. ‘add (عد) “saymak; hesaplamak” + T. et-. bk. ad (II); et-.
Osmanlı Türkçesinden itibaren tanıklanır. Başlangıçta matemetiksel olarak “saymak” anlamıyla da kullanılırken, sonraki yüzyıllarda “bir şey yerine koyma, bir şey gözü ile bakmak” anlamı yaygınlaşarak genelleşir. Ar. kök biçim, tarihî metinlerde ‘add eyle-, ‘add kıl-, ‘add ol-, ‘add olun- birleşik eylemlerinde de geçer.
istirzāl: hor ve hakir ‘addetmek (Ahterî Mustafa, Ahterî-yi Kebir, 1545).
eyne hātun zimmetinde olan sekiz bin akçe hakkım ile mukāssa edip bākı̇̄ dokuz bin akçesini addedip müteveffāt-ı mezbûreye bı̇̄-kusūr ve lā-küsūr ı̇̄fā ve teslîm eyledim (Galata Mahkemesi 15 Numaralı Sicil, 1573-1591).
Mısır’ın adî fellâhlarını bile bir lirayı bir bakır kuruş ‘addedecek kadar derecelerde zenginleştirmiş (Ahmet Midhat Efendi, Acâyib-i Âlem, 1882).
Terbiyesiz adamı insân ‘addetmek câiz değildir (Şemseddin Sâmi, Kâmûs-ı Türkî, 1900).
Bizim neslimize tarih okumak zevkini herkesden fazla ve evvel o verdiği için, kendisini bir nevi Ahmet Midhat efendi addetmek yanlış bir hareket olmaz (Tanin, Ekim 1937).