meaning in Turkish

1. means (synonym):

Acındıracak, acı verecek nitelikte olan; elim, koygun, dramatik

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı."

Related compound words;

"acıklı komedi"

Syllables;

acık-lı


2. means (synonym):

Acı görmüş, yaslı, kederli olan

class / type;

Sample sentence;

"Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum."
 
acıklı