1. means (synonym):
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Tadı bu nitelikte olan; biberli
class / type;
adjectiveSample sentence;
"Acı kahvesini yudumluyordu."3. means (synonym):
Bir dış etkenin vücudun herhangi bir yerinde meydana getirdiği ezilme, yırtılma, sıkıştırılma vb. sebeplerle meydana gelen rahatsızlık hissi
class / type;
Sample sentence;
"Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi."4. means (synonym):
Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü; yara
class / type;
MetaphorSample sentence;
"İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir."5. means (synonym):
Çarpıcı, göz alıcı (renk)
class / type;
adjective6. means (synonym):
Keskin, şiddetli olan
class / type;
adjective MetaphorSample sentence;
"Acı poyraz kuvvetle esiyordu."7. means (synonym):
Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü olan