meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya; güncek

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça şemsiyye"

Sample sentence;

"İki dirhem bir çekirdek kadınların başlarında şemsiye, ellerinde de yelpaze."

Syllables;

şem-si-ye

2. means (synonym):

Genellikle plajlarda, bahçelerde kullanılan büyük güneşlik

class / type;

Sample sentence;

"Bahçe şemsiyesi. Plaj şemsiyesi."

3. means (synonym):

Aynı noktadan çıkan eşit uzunluktaki sapçıkların ucunda bulunan çiçek topluluğu

class / type;

bitki bilimi