meaning in Turkish

1. means (synonym):

Örtüsü olan

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Ampir koltuklu, keten masa örtülü bir lokantaydı."

Syllables;

ör-tü-lü


2. means (synonym):

Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış

class / type;

Sample sentence;

"Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü."

3. means (synonym):

Gizli, saklı olan

class / type;

Metaphor

4. means (synonym):

Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde; müphem

class / type;

adverb Metaphor

Sample sentence;

"Gerçi biraz karışık bir yazı, konusunun gerektirdiği açıklığa ulaşamamış, yazılma nedenleri de örtülü geçiliyor ama önemli sorunlara dokunmakta."