1. means (synonym):
İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak
class / type;
Sample sentence;
"Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm."3. means (synonym):
Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak
class / type;
Sample sentence;
"Kız saçlarını örmüş."4. means (synonym):
Duvar yapmak veya onarmak
class / type;
Sample sentence;
"Bu duvarı iki günde ördüler."5. means (synonym):
Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak
class / type;
Sample sentence;
"Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok."6. means (synonym):
Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak
class / type;
MetaphorSample sentence;
"Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz."Random Turkish words and their meanings
3 Turkish words and their meanings in Turkish