meaning in Turkish

1. means (synonym):

Verimli olmayan (toprak); çöllük, hamhalat

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Biz geçtiğimiz zamanlar Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı."

Syllables;

ço-rak


2. means (synonym):

Acı olan (su)

class / type;

3. means (synonym):

Verimsiz, kısır olan

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu."

4. means (synonym):

Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak

class / type;

Noun

5. means (synonym):

Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz

class / type;

Noun
çorak