meaning in Turkish

1. means (synonym):

Çektirmek işi

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi."

Related compound words;

"çektirme ağı"

Syllables;

çek-tir-me

2. means (synonym):

► çektiri

class / type;

denizcilik

3. means (synonym):

Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık

class / type;

denizcilik

Sample sentence;

"Bir saat sonra Bora Reis'in çektirmesi yedeğinde harap düşman kadırgası olduğu hâlde kararan ufuklara doğru ilerliyorlardı."

4. means (synonym):

Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası

class / type;

5. means (synonym):

Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç

class / type;

6. means (synonym):

Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet

class / type;