1. Anlamı (eş anlamlısı):
İç, içeri
Özelliği / Tipi / Türü; "isim"
kelimesinin kökeni; Arapça dāḫil
Örnek / Cümle; ""Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler." - M.K. Atatürk"
2. Anlamı (eş anlamlısı):
İçinde, ... ile birlikte
Özelliği / Tipi / Türü; "zarf"
Örnek / Cümle; "Ben dâhil, hepimiz spora başlamalıyız."
3. Anlamı (eş anlamlısı):
İçinde, içine almış durumda
Özelliği / Tipi / Türü; "zarf"
Örnek / Cümle; "KDV dâhil."
4. Anlamı (eş anlamlısı):
"(dahil)" Bir işe karışmış olma, karışma.
Özelliği / Tipi / Türü; "isim, eskimiş, Arapça daḫl"