ne demek?

Hoşa gitmek, ilgi çekmek için takınılan çekici, edalı davranış; işve

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim

Kökeni;

"Farsça cilve"

Kullanımı;

"Romantik devirlerde bu nevi cilvelere aşk mâni olurdu, şimdi de kültür."

İlişkili birleşik kelimeler;

"cilve kutusu"

Hecelenişi / Hecelemesi;

cil-ve

Hoş ve latif bir şekilde görünme ortaya çıkma

Tipi / Türü;

mecaz

Göz alıcı hareketlilik

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Ressamın bu renk ve ışık cilvesi altındaki ana nesneyi bütün gerçeği ile kavraması her zaman kolay bir iş değildir."

Bir olayın veya durumun bir kişiyi şaşırtan ve beklenmedik yanı

Kullanımı;

"Feleğin cilvesi çoktur, alın yazısını bozmaya çare yoktur."

► tecelli

Kullanımı;

"Yalnız ve yalnız Allah’ın cilvesi bu!.."