boğaz ne demek?

1. Anlamı (eş anlamlısı):

Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim"

Örnek / Cümle; "Boğazındaki şişlik, tiroit büyümesi imiş."

2. Anlamı (eş anlamlısı):

Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim"

3. Anlamı (eş anlamlısı):

İki dağ arasında dar geçit.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim"

4. Anlamı (eş anlamlısı):

Yedirip içirme yükümü, iaşe

Özelliği / Tipi / Türü; "isim"

5. Anlamı (eş anlamlısı):

İki kara arasındaki dar deniz.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, coğrafya"

6. Anlamı (eş anlamlısı):

Yeme içme.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, mecaz"

7. Anlamı (eş anlamlısı):

Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, mecaz"

İlişkili birleşik kelimeler; "boğaz derdi" "boğaz kavgası" "kör boğaz" "pisboğaz" "sıkboğaz" "dümen boğazı" "boğazkesen" "boğaz meselesi" "boğaz tokluğuna" "boğazına düşkün" "boşboğaz" "darboğaz" "dar boğaz"

Hecelenişi / Hecelemesi;
bo-ğaz