basmak ne demek?

1. Anlamı (eş anlamlısı):

Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak

Özelliği / Tipi / Türü; "-e"

Örnek / Cümle; "Yalın ayak çimlere bastı."

2. Anlamı (eş anlamlısı):

Küçük çocuklar ayakta durabilmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-e"

3. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-e"

4. Anlamı (eş anlamlısı):

Sıkıştırarak yerleştirmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-e,-i"

5. Anlamı (eş anlamlısı):

Bası işi yapmak, tabetmek.

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

6. Anlamı (eş anlamlısı):

Örtmek, bürümek, kaplamak

Özelliği / Tipi / Türü; "-i, nesnesiz"

7. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak

Özelliği / Tipi / Türü; "-e, -i"

8. Anlamı (eş anlamlısı):

Baskın yapmak

Özelliği / Tipi / Türü; "-i"

9. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir kimse bir yaşa girmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-e"

10. Anlamı (eş anlamlısı):

Duman, sis vb. çevreyi kaplamak, çökmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-i, nesnesiz"

11. Anlamı (eş anlamlısı):

Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek

Özelliği / Tipi / Türü; "-i, nesnesiz"

12. Anlamı (eş anlamlısı):

Uygunsuz vaziyette yakalamak.

13. Anlamı (eş anlamlısı):

Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak.

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz"

14. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak

Özelliği / Tipi / Türü; "nesnesiz, mecaz"

İlişkili birleşik kelimeler; "örtbas" "tıka basa" "dilbasar" "karabasan" "subasar" "albastı" "ayakbastı" "dalbastı" "kalburabastı" "kaşbastı" "kedibastı" "kepbastı" "kolbastı" "külbastı" "toprakbastı"

Hecelenişi / Hecelemesi;
bas-mak
basmak