ne demek?

Bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-eFiil

Kullanımı;

"Muhtaç değiliz ama ben çalışmaya alıştım."

Hecelenişi / Hecelemesi;

alış-mak


Yadırgamaz duruma gelmek

Kullanımı;

"Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz."

Uyar duruma gelmek, intibak etmek

Kullanımı;

"Bu mesleğe alışmış gibi görünüyor."

Sürekli ister olmak, bağımlılık kazanmak

Kullanımı;

"Kötü şeylere alışmak çok kolaydır."

► ısınmak

Kullanımı;

"Birdenbire ona alıştığını hissediyor ve bu işe ayrıca şaşıyordu."

Yaban hayvanı evcil duruma gelmek

► tutuşmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Dayanıklı bir duruma gelmek

► kanıksamak