1. Anlamı (eş anlamlısı):
Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"
kelimesinin kökeni; Arapça ʿacemī
Örnek / Cümle; "Ekipteki acemi gençler arkadan yürüyordu."
1. Anlamı (eş anlamlısı):
Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"
kelimesinin kökeni; Arapça ʿacemī
Örnek / Cümle; "Ekipteki acemi gençler arkadan yürüyordu."
2. Anlamı (eş anlamlısı):
İşinde, mesleğinde yeni olan, toy
Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"
Örnek / Cümle; "Acemi şoförün hatası yüzünden kaza oldu."
3. Anlamı (eş anlamlısı):
Bir yere, bir şeye yabancı olan
Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"
4. Anlamı (eş anlamlısı):
Saraya yeni alınmış cariye
Özelliği / Tipi / Türü; "isim,tarih"
a-ce-mi