ne demek?

Tadı bozulmak; acımak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

Kullanımı;

"Annemin acılaşmış tereyağlarını, buzdolabında çok kalmış yemekleri hizmetçilere yedirdiğini o sıralarda görmüştüm."

Hecelenişi / Hecelemesi;

acı-laş-mak


Acı duruma gelmek

Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek

Dokunaklı duruma gelmek

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Sesi gerçekten acılaşmıştı."

Konuşma sert bir durum almak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Önce tatlı tatlı başlayan dolaylı yoldan taşlamalar, dokundurmalar, takılma ve alaylar söz uzadıkça ... acılaşmıştı."