ne demek?

► somurtkan

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat eskimiş

Kökeni;

"Arapça ʿabūs"


Çatık, asık (yüz)

Kullanımı;

"Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür."

Garip ve acayip olan

Kullanımı;

"Genç, esmer kız tahayyül ediyor, zihninde müphem hayallere karışan abus suallere cevap veremiyordu."

İnsana baskı yapan, olumsuz etki eden

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Zira o abus aydınlık, dört asır katakomplarda yaşamaktan kalma bir yer altı hüznünün yadigârıdır."

Somurtkan hâlde, somurtarak

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"Hiçbir müstebit efendi huysuz bir zevç kadar müşkülpesent ve zalim değildir. Daima abus durur."