ne demek?

Açık duruma gelmek veya getirilmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

İlişkili birleşik kelimeler;

"açılır masa""açılır tavan"

Hecelenişi / Hecelemesi;

açıl-mak


Renk daha açık bir tona gelmek

Kullanımı;

"Perdenin rengi açıldı."

Kendine gelmek, biraz iyileşmek

Kullanımı;

"Ateşi düşünce hasta açıldı."

Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak

Tipi / Türü;

mecaz

Kuruluş ilk kez veya yeniden işe başlamak

Kullanımı;

"Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış."

İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak

Geniş bir duruma gelmek

Kullanımı;

"Ayakkabısı açıldı."

Yırtık duruma gelmek

Kullanımı;

"Pantolonun dizleri açıldı."

Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek

Kullanımı;

"Belki hava açılıyor."

Gereken güce ulaşmak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı."

Kıyıdan uzaklaşmak

Tipi / Türü;

-den

Kullanımı;

"Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım."

Kapı, yol vb. geçit vermek

Kullanımı;

"Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı."

Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak

Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine anlatmak

Tipi / Türü;

-e mecaz

Kullanımı;

"Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi."

Karşı cinse sevdiğini ilk kez dile getirmek

Tipi / Türü;

-e mecaz