ne demek?

Acı ile debelenmek; çarpınmak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

Kullanımı;

"Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık."

Hecelenişi / Hecelemesi;

çır-pın-mak


Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak; ihtilaç etmek

Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak

Kullanımı;

"Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler bir gün sırtlayıp beni götürdüler."

Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Beğeniyor musun şu yaptıklarını, ne olacak şimdi, ne yapacağız diye çırpınıyordu."

Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"O onurlu ve soğukkanlı adam, gözlerini açarak daha çok şey öğrenmek için çırpınıyordu."